TİLKİNİN TAKSİMİ
-Bunları, aramızda adaletle taksim et bakalım! diye emir verdi.
Kurt:
-Padişahım,dedi,yaban öküzü en büyük av olduğu için size layıktır. Keçi orta boyda, orta irilikte, o da benim olsun. Tilki de tavşanı alsın.
Arslan, kurdun taksimine şiddetle karşı çıkıp:
-Sen kim oluyorsun da ben varken pay istiyorsun? diye kükredi.
Bir pençe ile kurdu yere yıkıp parçaladıktan sonra tilkiye döndü:
-Haydi, dedi, avlarımızı bir de sen taksim et!
Tilki yüreğini dolduran korkuyu gizlemeye çalışarak:
-Aman efendimiz dedi, pay etmekte neymiş? Bu semiz öküz sizin kuşluk yemeğinizdir, keçiyi gün ortasında yer, akşama doğru da tavşanla kendinize ziyafet çekersiniz!
Arslan, tilkinin taksimini pek beğenmiş, yüzü gülmeye başlamıştı.
-İşte adaletli bir taksim böyle olur diye mırıldandı. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin sen?
Tilki başını çevirip yerde yatan kurdu gösterdi:
-Padişahım, dedi, tabi kurdun halinden...
Arslan bu cevaba daha çok memnun oldu.
-Aferin dedi, alçak kurttan ibret aldığın için avların üçü de senin olsun!
Evet, akıllı kişi odur ki çekinilen belada dostlarının ölümünden ibret alır ve nerede, nasıl davranması gerektiğini bilir.
Sen aklın ve kurnazlığınla hem canını kurtardın, hem de avların tümüne sahip oldun.
Haydi afiyetle ye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder